Çağrıları-Çevrimiçi oyun endüstrisi, Avrupa Birliği’ni 28 üye devlette çevrim içi oyun için ortak standartlar benimsemeye çağırdı. Avrupa siyasi haber sitesi Politico’da yazan Avrupa Oyun ve Bahis Derneği’nden Maarten Haijer konuyu gündeme getirdi.
Blok genelinde 12 milyondan fazla çevrimiçi oyuncunun kafa karıştırıcı olabilecek ve AB üye devletleri arasında tutarsız bir şekilde uygulanan kurallar yüzünden hayal kırıklığına uğradığını iddia etti.
Haijer, internetin ulusal sınırlara saygı duymadığına ve Avrupalıların diğer üye devletlerde bulunan web sitelerini ve çevrimiçi hizmetleri kullanmaya alışkın olduğuna dikkat çekti.
AB ülkeleri arasındaki farklı tüketici koruma standartlarının bazı oyuncuları diğerlerine kıyasla maddi açıdan dezavantajlı durumda bıraktığını öne sürdü ve Avrupa Komisyonu’nun çevrimiçi kumar standartlarını Avrupa’nın yetersiz kaldığı noktalara örnek olarak kabul etmedeki yavaş sürece işaret etti.
Avrupa Komisyonu’nun iki yıl önce 2014 yönergelerinin uygulanmasını gözden geçirmesi gerekiyordu, ancak bu gerçekleşmedi.
Bazı üye devletlerde sağduyu olarak görülen tüketici koruma önlemleri diğerlerinde mevcut değildir. Örneğin, Londra’daki City Üniversitesi tarafından yürütülen bir araştırma, AB’ye üye devletlerin yalnızca yarısının Komisyon yönergelerinde tavsiye edilen Kendini Dışlama kaydını uyguladığını ortaya çıkardı.
Ayrıca, mevcut kayıtlar tek tek ülkelerle sınırlıdır ve kendini ihraç eden oyuncuların diğer Avrupa Birliği ülkelerinde işletilen web sitelerinde oynamasını engellemez.
Ayrıca, reşit olmayan kişilerin kumar oynamasını engellemeye yönelik önlemler çeşitlidir ve genellikle zayıftır. Üye devletlerin sadece yarısı, oyuncuların reşit olduğundan emin olmak için çevrimiçi kumarhaneler tarafından elektronik kimlik kontrollerinin yapılmasına izin vermektedir. Bu, birçok kumarhane web sitesini kendi kendine sertifikalandırmaya ve önemli sayıda reşit olmayan oyuncunun geçmesine izin vermesi muhtemel diğer zayıf önlemlere güvenmek zorunda bırakıyor.
Genel olarak EGBA, Avrupa’nın kumar yasalarının hızla gelişen teknolojiye ayak uyduramadığını ve bu hızı yakalamak için tamamen elden geçirilmesi gerektiğini belirtti.